Novel Türkiye
  • ANA SAYFA
  • BLOG
  • BAĞIŞ
  • SERİLER
    • Devam eden seriler
    • Tamamlanmış seriler
  • HAKKIMIZDA
Arama
Oturum Aç Kayıt Ol
  • ANA SAYFA
  • BLOG
  • BAĞIŞ
  • SERİLER
    • Devam eden seriler
    • Tamamlanmış seriler
  • HAKKIMIZDA
  • Geçmiş
  • Okuyucu Ayarları
  • Takip Edilenler
  • Hesap Ayarlarım
Oturum Aç Kayıt Ol
Geri
Manga Info

On Dünya - Bölüm 5

  1. Anasayfa
  2. On Dünya
  3. Bölüm 5 - Baba-Oğul Düellosu
Geri
Manga Info

—————————————————————————————————————————

Klaus, babası ile birlikte eve geldikten sonra, ailecek güzel bir yemek yemişlerdi. Yemek bittikten sonra annesi masayı temizlerken, Klaus, babası ve abisi ile birlikte sohbet ediyordu.

Klaus’un abisi,

“Yarın, Klaus’u götürdükten sonra yeni bir göreve başlayacağız. 1 Ay boyunca burada olmayacağım baba.” Dedi.

Klaus,

“Görev?” diye sordu.

Abisi,

“Bunu okulda öğrenirsin, fakat basitçe anlatmam gerekirse belirli bir seviyeye geldikten sonra bir takıma girersin ve görevlere gitmeye başlarsın. Görevleri başarı ile tamamlayabilirseniz çeşitli ödüller kazanırsınız. Bunlar para, kendini geliştirmeye yardımcı olacak kaynaklar ya da farklı şeyler olabilir.” Dedi.

Klaus, olumlu anlamda başını salladıktan sonra babası, yavaşça sandalyeden kalktı ve Klaus’a baktı.

“Klaus, gel bakalım. Okula gitmeden önce bir düelloda babana yeteneklerini göster.” Dedi.

Klaus, gülümsedi ve ayağa kalktı. Daha sonra babası ile birlikte evin bahçesine doğru gittiler. Klaus’un annesi,

“Dikkatli olun! Bitkileri ezmeyin.” Dedi.

Klaus’un annesi çeşitli şifalı bitkiler yetiştiriyordu. Bitkilerin etkisi çok fazla olmadığı için satamıyordu fakat yine de yetiştiriyordu ve olgunlaştığı zaman evin bir köşesinde saklıyordu. Etkisi çok fazla olmasa da ihtiyaç olan durumlarda hiç yoktan iyiydi.

Klaus’un babası, kendisine tahta bir kılıç aldı ve Klaus’a,

“Sen kendi kılıcını kullan.” Dedi.

Klaus, babasının tahta kılıç aldığını görünce,

“Eşitsizlik olmaz mı?” diye sordu.

Babası,

“Klaus, ekipman seviyesi ve güç önemli olsa da en önemli şey her zaman tekniktir. Ne yapacağını bilirsen, kendinden daha güçlüleri yenebilirsin. Bunu sana şimdi göstereceğim. Tahta kılıcım olsa da senin kılıcını yenebilirim.” dedi.

Klaus’un sağ elinde birden kırmızı bir kabza belirdi. Klaus, gümüş renkli kabzayı tuttu ve tiz bir ses eşliğinde kılıcı çekti.

Klaus’un babasının yüzünde bir gülümseme vardı.

Klaus’un babası her ne kadar gelişim yapmasa da küçüklüğünden itibaren kılıç kullanma dersleri alıyordu ve oldukça iyi bir tekniği vardı. Eğer bu tekniği ile birlikte gelişim yapsaydı, birçok öğretmenden daha güçlü olabilirdi. Hatta ordunun başlarında geçecek kadar yüksek bir pozisyona çıkabilirdi. Aynı şekilde, Klaus’a da küçüklüğünden beri kılıç kullanmayı öğretiyordu. Klaus her ne kadar bir büyücü olmak istese de yakın dövüşte kendisini koruması gerekiyordu ve bunun için bir silaha ihtiyacı vardı.

Klaus, boş kabzayı tekrar yüzüğüne koydu ve elindeki kılıç ile pozisyonunu aldı. Kılıcın kabzasını iki eliyle tutuyordu. Kılıcın kabzası Klaus’un göğsünün biraz aşağısındaydı ve kılıcın en ucu rakibin kafasını gösterecek şekilde tutuyordu. Sol ayağı gerideydi.

Klaus’un babası da aynı şekilde duruyordu. Klaus pozisyonunu tamamen doğru almıştı ve babası gülümsemişti. İlk saldırıyı Klaus yapacaktı, hızlıca babasına doğru koştu ve kılıcını soldan sağa doğru babasının göğsünün sol kısmını hedef alacak şekilde saldırdı. Klaus, daha sadece başlangıç alemlerinin son aşamasında olsa da yani çekirdeğini oluşturmuş olsa da vücudundaki enerji onu bir miktar güçlendirmişti ve bedensel gücünü arttırmıştı.

Klaus’un babası bunu biliyordu. Kendisi gelişim yapmasa da sadece kılıç kullanarak bazı dövüşçüleri bire birde yenebiliyordu. Klaus’un abisi ise o anda Klaus ile babasını izliyordu.

Klaus’un babası, tahta kılıç ile bu saldırıyı karşılamaya çalışırsa, A seviyesinin zirvesindeki bir ekipmana karşı tahta kılıcı çok kolay kırılırdı. Bu yüzden kılıcı ile değil, vücudunu saldırıdan kaçırıcaktı. Hızlı bir adım ile birlikte sola doğru kaydı. Klaus’un saldırısının boşa gitmesi gerekiyordu.

Klaus, bu saldırıyı yaparken kabzayı tutma şekli normaldi, baş ve işaret parmağı kılıcın balçağının altında birleşmişti. Fakat babasının bu şekilde savuşturduğunu görünce hızlıca elini çekti ve tutma şeklini değiştirdi. Bu sefer baş ve işaret parmağı kılıcın kabzasının altına geliyordu. Sanki bir hançeri tutuyormuş gibi kılıcı tuttu ve tekrar babasına doğru kılıcı savurdu. Bu seferki saldırısı babasının gövdesinin sağ tarafınaydı.

Klaus’un babası, bu saldırıyı kılıç ile karşılamaktan başka bir çaresi yoktu. Fakat direkt olarak karşılarsa tahta kılıcı kırılırdı. Bu yüzden kılıçlar birbirine değdiği an kılıcını yukarıya doğru kaydırdı ve hızlıca geriye doğru kaçındı.

Kendisi bir zarar almamıştı fakat tahta kılıcın gövdesinde bir yarık oluşmuştu.

Klaus, bir şey demedi. O da bunu farketti fakat babasının kılıç kullanmakta ne kadar yetenekli olduğunu biliyordu. Ekipman açısından babası geride olsa da tekniği ile bu farkı kapatabilirdi.

Klaus’un babası hızlı bir şekilde tahta kılıcı ile Klaus’a doğru saplama haraketi yaptı. Klaus, kendi kılıcını aşağıdan yukarıya doğru savurdu ve babasının tahta kılıcını ortadan ikiye kesti. Fakat babası havaya fırlayan parçayı umursamadan kırık tahta kılıcının yarısını hızla Klaus’un boynuna dayadı.

Babası,

“Dediğim gibi, her zaman kılıcına güvenme. Kılıcımın kırılacağını bilsen bile kırık kılıç ile saldırı yapabileceğimi unutmaman gerekiyor. Ayrıca, kılıç olmasa bile…”

 

Hızla kılıcını elinden bıraktı ve avcunun içiyle Klaus’un göğsüne vurdu ve onu geriye doğru sertçe ittirdi ve yere düşürdü.

“Yakın dövüşe de girebilirim. Henüz düello bitmedi, rakibinin konuşmalarını dinleme, herhangi bir sürpriz saldırıya karşı tetikte ol.” Dedi.

Klaus, ayağa kalkarken babası konuşmaya devam ediyordu.

“Güzel, savaşta verdiğin ani kararlar yeterli olsa da reflekslerini geliştirmen ve daha çok şeyi düşünmen gerekiyor, ki bunlar zamanla olacak şeyler. Şu anki seviyene göre gayet yeterlisin. Okuldan güçlenip döndüğün zaman tekrar bir düello yapalım.” Dedi. Konuşmasına yüzünde bir gülümseme eşlik etmişti.

Klaus,

“Merak etme baba, güçleneceğim ve orduya katılacağım.” Dedi.

Klaus’un babası,

“Hadi, odana git ve iyice dinlen. Yarından itibaren okulun başlıyor ve izin günlerine kadar görüşemeyeceğiz. Her buraya geldiğinde bir öncekinden daha güçlü olmanı istiyorum. Unutma evlat, her şey güç değil fakat yaşadığın dünyada güçlü yukarıda güçsüz aşağıda oluyor. Sana bir baba olarak ve daha önce küçük savaşlara katılmış birisi olarak, gücün seni yönetmesine izin verme.” Dedi.

Klaus,

“Baba, güçlenip bu sistemi değiştireceğim. Güçlü ve güçsüzün eşit olduğu bir hale getireceğim. Sadece orduya katılmak ile kalmayıp daha da yükseleceğim.” Dedi. Daha sonra iyi geceler diledi ve kılıcını yüzüğüne koyduktan sonra odasına doğru ilerledi.

Babası, Klaus odasına doğru giderken arkasından baktı ve içinden

“Hayal kurmak güzel bir şey evlat, fakat hayatın gerçekleriyle karşılaştığında bakalım ne düşüneceksin.” Dedi.

————————————————————————————————————————–

Bir discord sunucumuz var, buraya gelip sohbet etmek isterseniz bekleriz.

https://discord.gg/4NqBACa

Geri
Manga Info

MANGA DISCUSSION

Sizin İçin Öneriler

yolcuuckapak
YOLCU: BAŞLANGIÇ 3. CİLT
1 Mayıs 2020
Cehennem Online Kapak
Cehennem Online
28 Ekim 2020
son yıl kapak
Son Yıl
24 Aralık 2020
Ejderha İmparator Kapak
Ejderha İmparator
27 Aralık 2020
Etiketler:
light novel, Mirasçı türkçe novel, Novel, novel oku, oku, On Dünya, online, öykü, savaş, turk, türk fantastikleri, türkçe, türkçe fantastik, türkçe fantastik hikayeler, türkçe fantastik öyküler, türkçe novel, türkçe novel oku, uzun hikayeler, web novel, web novel serisi
  • Ana Sayfa
  • Gizlilik politikası
  • İletişim

@2019 Novel Türkiye

Giriş Yap

Şifremi unuttum?

← Geri DönNovel Türkiye

Kayıt Ol

Kayıt Ol

Giriş Yap | Şifremi unuttum?

← Geri DönNovel Türkiye

Şifremi unuttum?

Please enter your username or email address. You will receive a link to create a new password via email.

← Geri DönNovel Türkiye