Novel Türkiye
  • ANA SAYFA
  • BLOG
  • BAĞIŞ
  • SERİLER
    • Devam eden seriler
    • Tamamlanmış seriler
  • HAKKIMIZDA
Arama
Oturum Aç Kayıt Ol
  • ANA SAYFA
  • BLOG
  • BAĞIŞ
  • SERİLER
    • Devam eden seriler
    • Tamamlanmış seriler
  • HAKKIMIZDA
  • Geçmiş
  • Okuyucu Ayarları
  • Takip Edilenler
  • Hesap Ayarlarım
Oturum Aç Kayıt Ol
Geri
İleri

Altı Medeniyetin Dünyası - Bölüm 465

  1. Anasayfa
  2. Altı Medeniyetin Dünyası
  3. Bölüm 465 - Ölmeyen Öfke
Geri
İleri

Gökyüzünde iç içe geçen iki farklı renkteki enerji büyüdü, büyüdü, büyüdü ve karşısındaki ejderha fenomeninin boyutlarına ulaştı. Her nefeste şekillenmeye, kararmış gökyüzünün bir tarafını aydınlatmaya başladı.

Önce dört keskin tırnağı olan ayak pençeleri oluştu, hemen ardından gövdesi ve iki kanadı gözler önüne serildi. Açıldılar, gövdenin yanından ayrılıp boyutunu dört katına çıkardılar.

En son, gövdenin üzerindeki başlar oluştu, evet başlar. Şekillenen yaratığın iki başı vardı; biri kan kırmızı, diğeri koyu yeşil.

“Bürküt !”

Efendi, enerjisinden oluşan ejderhanın karşısına dikilen çift başlı kartalı görünce haykırdı, o ana kadar küstahça bakan gözleri panikle açıldı.

“Evet, kahpece yok ettiğin tanrı, şimdi karşında. Diz çök ve af dile!”

Nafız’ın oluşturduğu fenomen devasa gagalarını açıp kükredi, kulak tırmalayan ses sonrası kara bulutlar dağılarak güneş ışıkları ortaya çıktı. Ejderha fenomeninin olduğu taraf karanlık, Nafız’ın fenomeninin olduğu taraf aydınlıktı.

“Demek bu noktaya kadar güçlendin ama yetmeyeceğini biliyorsun değil mi? Öteki Diyar’a gideceğim, yolu, cesetleriniz açacak!”

Efendi iki elini ileri uzattı; birinde buz mavisi, diğerinde ateş kırmızısı enerjiler yoğunlaşıyordu.

“Önceki karşılaşmamız senin aklını karıştırmış; ne ben o kişiyim ne de senin karşında sadece ben varım!”

Nafız sözlerini tamamladığında, kulenin yıkılan duvarlarının arasından bir tıslama duyuldu. Ses, altın şeritlerle süslü mor kobranın dilinden geliyordu ve üzerinde taşıdıkları Nafız’ın arkasında belirdi.

Ork-Druid ittifakının üyeleri, Kutsal Kemik Tarikatı müritleri, Kutsal Kan Tarikatı Şeyhi, Lareina ve Jashua tam arkasındaydı.

“Kahpe taktiklerle bölüp yönettiğin insanlar birleşti, Ejderha İmparatoru. Hâkimiyetindeki zindanda saklanmayıp buraya geldiysen, bedelini ödeyeceksin!”

Nafız kan hançerlerini bilekliklerinden çıkarınca herkes silahına sarıldı, Druidler grubu savunma kalkanlarıyla kapladılar. Efendi’nin karşısında her an savaşmaya hazır bir grup vardı, yıkık kulenin geniş salonu yeni bir savaş alanına dönüşüyordu.

“Milyonlarca karınca ayağımın altında dolanıyor diye onlardan korkacak halim yok. Ne kadar gelişirseniz gelişin, ejderhanın ruhu önünde eğileceksiniz!”

Önce gökyüzünde oluşan fenomenler birbirlerine doğru hareketlendi, ardından Efendi ve Nafız’ın önderliğindeki grup. Mekân küçük, onlar hızlılardı, çarpışmalarına ramak kalmıştı ama o an tam ortalarındaki alan yırtıldı.

Hem gökteki fenomenleri, hem de kuledekileri ayırmaya yetecek kadar büyük bir yırtılma oldu. Taraflar beklenmedik olay karşısında geri çekildiler, bakışları başka bir alandan açılan geçidin içindeki iki gölgeyi izliyordu.

Işığa yaklaştıkça gölgelerin boyu kısaldı, ölümcül savaşın başladığı anlarda çıkagelen ikili nihayet kendilerini gösterdiler.

“Birinci Şeyh!”

Jashua, sessizliği bozan ilk kişi oldu, nasıl bozmayacaktı ki? Cehennem Diyarı üzerindeki zindanlarda hem gençliği hem de yaşlılığıyla tanıştığı kişi karşısındaydı ve bugün Şeyh tam olarak onunla savaştığı kondisyonundaydı.

Dik saçları, mağruru duruşuyla Birinci Şeyh mükemmel görünüyordu, hemen yanında karısı vardı. Kutsal Kan Tarikatı’nın geçmiş şeyhlerinden ikisi en kritik noktada ortaya çıktılar.

“Efendi, yarım kalan hesabımızı kapatmaya geldim! Hazır mısın?”

Sırtındaki enli kılıcı eline alan Birinci Şeyh yönünü Efendi’ye çevirdi, ikilinin arasındaki gerilim gözle görünür bir hal aldı.

“Sen hâlâ ölmeden mi?”

“Ölmedim, bedenimde açtığın yaranın karşılığını vermek için yaşıyorum!”

Efendi ve Birinci Şeyh konuşurken, Dördüncü Şeyh kocasının yanında sessizce bekliyordu, ortamdaki diğer insanlarında ondan farkı bir yanları yoktu.

“Kaçtığın yerden hiç çıkmamalıydın, biraz daha bekleseydin kendim gelerek seninle ilgilenecektim zaten!”

Efendi kahkahayı patlattı, aynı anlarda göklerdeki fenomeni oluşturan enerji bedenine geri dönüyordu.

“Efendi, geçmişte tarikatımın müritlerini kullanarak beni yaraladın ama bugün buna izin vermeyeceğim. Benim ve Kutsal Kan Tarikatı’nın intikam zamanı geldi!”

Birinci Şeyh enli kılıcını yanına çekti ve sözlerini tamamladı, eşiyse tam arkasındaydı.

“Haddini bil ceset!”

Efendi, büyük bir saldırının geleceğini anlayınca fenomenden çektiği enerjiyi ellerinde yoğunlaştırdı, ellili yaşlarında görünen adam silah kullanmıyordu. İki taraf da kaçmayı düşünmedi, bu mesafeden gelen büyük ölçekli bir saldırıdan ancak karşılık vererek sakınabilirlerdi.

“Kan Kırmızı!”

İlk hamle Kutsal Kan Tarikatı’nı kuran adamdan geldi, gençliğinin bağrında bir delikanlı gibi görünen şeyh, enli kılıcından kopan kan kırmızı enerjiyi düşmanına gönderdi. Konik biçimdeki enerjinin sivri ucu düşmana bakarken, genişleyen arka tarafı durmadan dönüyordu, bu haliyle saldırı dev bir matkap ucuna benzemekteydi.

“Yine mi aynı numara? O zaman ben de aynı karşılığı vereceğim! Ejder Pençesi!”

İki elini ileri savuran Efendi’nin saldırılarının biri buz mavisi, diğeri ateş kırmızıydı. Üç iz şeklinde ilerleyen enerjilerle, kan kırmızı saldırı tam ortada buluştular. Bir tarafı aydınlık, diğer tarafı karanlık gökyüzü, çarpışmanın etkisiyle savrulan enerjilerin ışıltılarıyla göz alıcı bir hal aldı.

İki tarafın saldırısı da hırçındı, güçlüydü, bendini yıkan azgın bir sele benziyordu ama gören gözler için sonuç belliydi. Şeyh’in kan kırmızı saldırısının bambaşka bir meziyeti vardı, o da diğer saldırıyı an ve an dağıtmasıydı.

“Titreşimler üzerinde hâkimiyet kurmak. Binlerce yıldır öğrenemediğim bir meziyet ama sonuç değişmeyecek!”

Efendi mırıldandıktan bir nefes sonra iki pençe şeklindeki enerji saldırısı dağıldı. Dağıldı dağılmasına ama kan kırmızı konide dönmeyi bıraktı.

“Senin gücün bu kadar, ne yaparsan yap pençelerimin karşısında boyun eğmek zorundasın!”

Efendi küstah gülüşünü yüzüne yerleştirirken, Birinci şeyh bir kez daha haykırdı.

“Sonik Patlama!”

Durduğu yerde dağılmak üzere olan saldırı ışık hızında ileri fırladı, göz açıp kapayana kadar Efendi’nin önündeydi.

“Doğa Kalkanı!”

Orta yaşlı adam kollarını önüne siper etti ve bedeninden taşan enerjiyle beraber kan kırmızı saldırıyı karşıladı. Çarpışmanın sonucu da oluşu gibi aniydi, acılı bir inleme yıkık kulenin salonunu inletti.

Efendi ipi kopuk uçurtma gibi savrularak, ayakta kalan birkaç duvardan birine çarparak durabildi. Kollarının yarısı yoktu ve bedeninin tam ortasında genişçe bir delik göze çarpıyordu.

Bir yere çarpma sesi daha kulaklarda çınladı, az önceki saldırının sahibi olan kişi iki dizinin üzerindeydi ve eşi de hemen yanı başında duruyordu. Görünüşleri değişmişti; gençlik ateşiyle yanıyorken, ölümün eşiğindeki iki ihtiyara dönüşmüşlerdi.

Nafız ve diğerleri yanlarına geldiğinde, Birinci Şeyh kalan gücünü kullanarak bağırdı.

“Ölmedi, işini bitirin!”

İlk tepki veren Nafız oldu, hançerlerini çektiği gibi ileri atıldı ama yolu yarılayamadan yedi gölge önünde belirdi.

“Efendi’yi koruyun!”

Yediliden üçü ağır yaralı adamın yanına geçerken, kalan dördü silahlarını çekerek aşılması imkânsız gibi görünen bir set kurdular.

********************************************************************************************

İyi usta, sadece çırağına öğreten değil, yeri gelince ondan öğrenendir.

Anonim

Geri
İleri

MANGA DISCUSSION

Sizin İçin Öneriler

Kan Tanrısı Seri – Kapak
Altı Medeniyetin Dünyası Sesli Kitap
14 Şubat 2021
Karanlığa Doğru
Karanlığa Doğru
6 Nisan 2020
Kapak
İnsanlığın Sonu
31 Temmuz 2019
yolcuuckapak
YOLCU: BAŞLANGIÇ 3. CİLT
1 Mayıs 2020
Etiketler:
Altı, Altı Medeniyet, Altı Medeniyetin Dünyası, Altı Medeniyetin Dünyası novel, Altı Medeniyetin Dünyası Web Novel, Cehennem Online, dragon, druid, ejder, ejderha, light novel, Mirasçı, Mirasçı türkçe novel, Mirasçı Türkçe Web Novel, Mirasçı Web Novel, Nafız, novel oku, oku, ölümden sonrası, ork, öykü, Sanseiu, savaş, seri, turk, türk fantastikleri, türkçe, türkçe fantastik, türkçe fantastik hikayeler, türkçe fantastik öyküler, türkçe novel, türkçe novel oku, uzun hikayeler, web novel, web novel serisi
  • Ana Sayfa
  • Gizlilik politikası
  • İletişim

@2019 Novel Türkiye

Giriş Yap

Şifremi unuttum?

← Geri DönNovel Türkiye

Kayıt Ol

Kayıt Ol

Giriş Yap | Şifremi unuttum?

← Geri DönNovel Türkiye

Şifremi unuttum?

Please enter your username or email address. You will receive a link to create a new password via email.

← Geri DönNovel Türkiye